İrtibatı Koparmayalım!
el bebek gül bebek deyimi
el üstünde tutulan, çok şımartılan, nazlı büyütülen (çocuk, genç), örnek: Böyle el bebek gül bebek büyürse, beceri kazanamaz.
- berabere bitmek
- davul birinin boynunda, tokmak başkasının elinde
- o kadar kusur kadı kızında da bulunur
- kendini göstermek
- fenaya sarmak
- Allah canını alsın
- enseye tokat, kıça parmak
- davul çalmak
- maval okumak
- jurnal etmek
- gönlüne göre
- mayası bozuk
- kanı ağır
- anasının ipliğini pazarda satmış
- fayrap etmek
- tuttuğunu koparmak
- aşağı tükürsem sakalım, yukarı tükürsem bıyığım
- Allah aratmasın
- sudan ucuz
- zihnini oynatmak
- asıp kesmek
- çenesi oynamak
- öküzün altında buzağı aramak
- alan talan etmek
- davul çalsan duymaz
- ahret adamı
- ağza almamak
- dillerini yutmak
- başından korkmak
- canı cesedinden üzülmek
- ayrı tutmak
- gözleri yollarda kalmak
- ağzına tükürdüğümün
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
el üstünde tutulan, çok şımartılan, nazlı büyütülen (çocuk, genç), örnek: Böyle el bebek gül bebek büyürse, beceri kazanamaz.
Pek sıkıntıda bulunup, bu sıkıntıdan kurtulmak için her türlü çareye, olmadık yerlere başvurmak, yardım istemek.
(1) sağladığı yarar uğradığı zararı karşılayamamak. (2) sağladığı yarar, (o davranışla, bir işe, bir başkasına) verdiği zarardan az olmak.
tam yerini bulmak, tam gelmek, örnek: Öyle bir zaman seçmişti ki söyledikleri cuk oturmuştu.
Aldatılması güç, kurnaz; gün görmüş, geçirmiş; tecrübeli.?O kaçın kur`ası, boşuna uğraşma, sen onu kandıramazsın.?
Birinden bir iyilik yapması istenirken 'bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap' anlamında söylenir.
Örnek: Yaşlı kadın, çocuğa 'babanın canı için bir su ver' diyordu.
(1) yakınılacak bir durum için, 'Allah bundan kötüsünü de gösterebilir, buna razı olmalı, buna şükür' gibi söylenir. (2) işe yarayan bir şey, bir kimse için, 'kusursuz değil ama işe yarıyor, olmasa ortada kalırız' anlamına söylenir.
(1) gerçekleri görmemek için elinden geleni yapmak. (2) kendini aldatarak başkalarmı da aldattığını sanmak. (3) bir tehlike, önlenmesi gereken bir olay karşısında, işe yaramayacağı apaçık olan kaçamak bir yola sapmak.
(1) aradaki uzaklık artmak. örnek: Koşucu, gittikçe arayı açtı, yarışı kazandı. (2) aradan zaman geçmek. örnek: Oğlan arayı açtı, hâlâ bir mektup alamadık.
argo uzak durmak, yanına yaklaşmamak, ilgi göstermemek. örnek: Bana alarga durana lafım yok.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.